23 Ocak 2011 Pazar

Oğuz Atay - Tutunamayanlar


Türk edebiyatının en önemli eserlerinden biridir. Benim için 724 sayfalık kocaman ve içi dopdolu bir kitaptır. Berna Moran, Oğuz Atay'ın bu ilk romanını 'hem söyledikleri hem de söyleyiş biçimiyle bir başkaldırı' olarak niteler. Moran'a göre 'Oğuz Atay'ın mizah gücü ve duyarlığı ve kullandığı teknik incelikler, Tutunamayanlar'ı büyük bir yeteneğin ürünü yapmış, eserdeki bu yetkinlik Türk romanını çağdaş roman anlayışıyla aynı hizaya getirmiş ve ona çok şey kazandırmıştır'. Küçük burjuva dünyasını ve değerlerini zekice alaya alan Atay, 'saldırısını tutunanların anlamayacağı, reddedeceği türden bir romanla yapar'. Beğendiğim bölümlerinden birkaç alıntı paylaşıyorum.

O zamanlar henüz Olric yoktu.. aşkları sorgulamıyorduk, gördüğümüz rüyaları gerçek sanıyorduk ve en önemlisi "keşke" nin nasıl yazıldığını bilmiyorduk...

Ve ben Olric... Düşmeseydim düşlerimin sırtından zaten inecektim..

- Daha kaç kez ıskalayacağız hayatı Olric?
- oklarımız bitene kadar efendimiz..

- Yağur yağıyor Olric.. Islanıyor etraf. Ağlasak kimse anlamaz değil mi?
- anlamaz efendimiz.
- Tut ki güneş açtı, papatyalardan taç yaparmı saçlarımıza?
- bilinmez efendimiz.
- Yıldız kaydığında dilermi bizimle olmayı?
- sanmam efendimiz.
- Bende sanmam, gidelim mi?
- gidelim efendimiz…

- Sustu mu olric?
- sustu efendimiz...
- Biz de susalım mı olric?
- siz bilirsiniz efendimiz...
- Bizi susmasına kabul eder mi olric? 
- eder efendimiz...

-Sus Olric! Düşünüyorum.
-düşünmek ne haddinize efendimiz?
-Descartes düşündükçe var oluyordu Olric.
-descartes düşündükçe var olur, siz düşündükçe yok olursunuz efendimiz."

- Bu yol nereye çıkar Olric?
- hiçbir yere efendimiz.
- Hiçbir yer neresidir Olric?
- doğru yerdir efendimiz.
- Gidelim mi Olric?
- vardık efendimiz..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Çıtını çıkar!