27 Ocak 2011 Perşembe

Enaniyet eyfel kulesi..


Bugün bir arkadaş ortamında sohbet muhabbet ediyoruz bir yandan da çaylarımızı yudumluyoruz. Ben her zamanki gibi dinleyici konumundayım ara sıra katılıyorum mevzuya. Konu alakasız biryerden ''uygun eş'' mevzusuna geldi. Baktım herkez '' Çok yakışıklı olması mühim değil ama kesinlikle karizmatik olsun. Karakter de çok önemli. Zeki, kültürlü olmalı...'' şeklinde konuşuyor. '' Zaten onlarda kapıda dizilmiş bizi bekliyorlar'' dedim.. Güldümm güldümmm güldümm (tabi içimden). Herkez gibi bende karakteri saglam, iyi huylu, ahlaklı,  karizmatik, yanıma yakışacak vs vs.... biri olsun isterim fakat önce biraz aynaya dönüp ''acaba ben bu istediklerimi hakediyormuyum?'' diye sormalıyız kendimize.

Yakın bir arkadaşımın çok sevdigim bir sözü var '' enaniyet eyfel kulesi'' der böyle durumlarda. Gerçekten bakıyorum etrafıma bende dahil herkesde enaniyet efyel kulesi mübarek... Ferdi egolarımıza teslim oluyoruz. Kibir yapıyoruz birçok konuda. En büyük problemlerimizden biri de bu sanırım..

''Görüldüğü gibi hakikat, entellektüel bilinçle kavranılamaz.
Bu sır, çok kitap okuyarakta çözülemez.
Okudum bildim deme, çok taat kıldım deme.
Eri hakkı bilmezsen, bu boşuna emektir;
Er hakkı bilen kişidir.
Hakkı bilen kişi ise egosunu yenmiş yok etmiştir.
Sonsuz, hiçlik gerçeğini anlamak için ego ölmeli ve biz bir hiç olmalıyız.
Bir kalpte iki şey bir arada yaşamaz.
Ya o ya da ego için yer vardır.
Ve ego bizleri ancak acı ve göz yaşına boğarak gider.
Bu geride hiç bir şey kalmayıncaya kadar devam eden acı verici bir süreçtir.
Bu fena halidir.
Yok olmaktır.
Bu hal egonun hükmünü, kişinin benlik duygusunu tamamen kaldırır.
Fena içinde kişi bütün bütün yok olup gitmişken;
Allah, kendi varlığından ona yeni bir hayat verir.
Onu kendi boyası ile boyar.
Kişinin içinde ki ve dışındaki bütün vasıfları değiştirir.
Artık ölümün zaten alacağı, egoist benlik bırakılmış.
Mutlak benlik onun yerini almıştır.'' (Black Window Intro)

                                                            


5 yorum:

  1. Kesinlikle ne istersen iste, kısmetinde ne varsa o oluyor :)) o yüzden ben istemiyorum bi kriter. Hayırlısı diliyorum Allah'tan, sana da hayırlısını versin :) Amin

    YanıtlaSil
  2. Teşekkürler Amin cümlemiz için her konuda hayırlısı neyse o olsun inşallah (:

    YanıtlaSil
  3. Merhaba.. Ziyaretiniz ve güzel sözleriniz için teşekkür ederim.
    Bu yazınız da ne kadar güzel, ne kadar doğru tespitler.
    Bu tür konuları severim, sayfalarca yazar, saatlerce sohbet edebilirim. sizin sahip olduğunuz bu bilince sahip olmak herkese nasip olmuyor nacizane bunu söyleyebilirim.

    İnsanlar hem kendilerini, hemde ne istediklerini, ne istemediklerini tam olarak bilmediği için uygun eşi seçemiyor diye düşünüyorum.. Yani çok fazla hata ve yanılgı oluyor bu yüzden. Mutlu ve huzurlu bir hayat asıl olandır bence, ve bunu elde etmenin kıstasları o kadar bambaşka ki.

    Bende isterim Sibel Can, Christina Aguilera güzelliğinde bir eşim olsun, iyide ben kimim ki, onlar benim zerremi istermi bakalım. Ve bu güzelliklerin altına ne sorunlar var acaba! Muhteşem bir karizma, muhteşem bir güzellik, ama berbat bir karakter olma ihtimali yokmu?!

    Tamam herkes ister güzel, yakışıklı olsun, ama az güzel, az yakışıklı olsa ne olur ki? Bence önemli olan bu az güzelliğin tanıdıkça gözünüzde büyümesi, küçülmesi değil!
    Sadakat, güven, dost, vefa özelliklerini içinde barındırması, aynı dili konuşabilme şansının yakalabilmiş olması.

    Herkesin bir yaşam anlayışı, tarzı var, mutlu olmak adına tercihleri var, bunların çakışması çok şeydir, güzellik ve karizma değil..diye düşünüyorum..
    Saygılar.
    Yazılarınızı zevkle okuyacak, izleyeceğim.

    YanıtlaSil
  4. Her cümlenize ayrı ayrı yürekten katılıyor ve bu güzel yorumunuz için çok teşekkür ediyorum.

    YanıtlaSil
  5. Ben beni unuttuğum zaman, sen beni unutma ya rab!

    YanıtlaSil

Çıtını çıkar!